with ne demek

Ingilizce-Türkçe sözlük with türkçe anlami nedir?

Ingilizce Türkçe: with: edat 1. ile beraber/birlikte, ile: She´s living with her aunt. Teyzesiyle beraber oturuyor. Will you come with us? Bizimle gelir misin? Wisdom can sometimes come with age. İnsan bazen yaşlanınca akıllanır. Heat the milk with the honey. Sütü balla beraber ısıt. 2. ile, aracılığıyla, vasıtasıyla: Cut it with a knife. Onu bıçakla kes. You can´t buy much with five million liras. Beş milyon lirayla pek bir şey alamazsın. 3. -li; -i olan: Where´s the woman with the green parrot? Yeşil papağanlı kadın nerede? They don´t want someone with no experience. Tecrübesiz birini istemiyorlar. She´s a woman with a past. Geçmişi şüpheli bir kadın o. 4. -den yana: Are you with us? Bizden yana mısın? I´m with you. Seni destekliyorum. 5. -e rağmen/karşın: With all his faults, she still likes him. Bütün kusurlarına rağmen onu hâlâ seviyor. 6. yüzünden: How can I go to a movie with all this work I´ve got to do? Yapmam gereken bu kadar iş varken ben nasıl sinemaya gideyim? With winter almost here you´d better get your roof fixed. Kış kapıya dayanmışken damını tamir ettirmelisin.

Tr-En . 46 . 523 . 1000 . 1477 . 1954 . 2431

En-Tr . 34 . 364 . 694 . 1024 . 1354 . 1684

Tüm dillerde sözlük için sozbaz.net sitesine tıklayınız.