line ne demek
Ingilizce-Türkçe sözlük line türkçe anlami nedir?
Ingilizce Türkçe: line: i. 1. çizgi. 2. yol, hat. 3. ip, sicim. 4. satır; dize, mısra: There are fifty-four lines on this page. Bu sayfada elli dört satır var. a line of poetry bir şiir dizesi. 5. dizi, sıra; saf: a line of oaks bir sıra meşe. Stay in line! Sıradan çıkmayın! The worshipers were arrayed in lines. Müminler saf bağlamışlardı. 6. kuyruk, sıra: We stood in that line for hours. O kuyrukta saatlerce bekledik. 7. kısa mektup, pusula, not. 8. hiza. 9. k. dili iş, meslek. 10. (telefon, telgraf, tren, gemi v.b. için) hat. 11. olta. 12. seri, dizi. 13. belirli bir cins/marka mal. 14. çoğ., tiy. rol. 15. soy. 16. argo kandırıcı sözler, martaval, masal. 17. çoğ. ana hatlar. 18. ask. hat; saf: line of retreat ricat hattı. front line cephe hattı. line of communications ulaşım hattı. f. 1. çizgilerle göstermek. 2. çizgi çekmek. 3. up dizmek, sıralamak. 4. up sıraya girmek.
Ingilizce Türkçe: line: f. astarlamak.
Elektronik Sözlük: line: 1) devre, hat; 2) satır; 3) çizgi, 4) ton
Elektronik Sözlük: line: 1) hat; 2) çizgi
Teknik Sözlük: line: doğru çizgi
Informatik Sözlügü: line: çizgi
Informatik Sözlügü: line: geçek, hat
Informatik Sözlügü: line: satır
Tr-En . 102 . 579 . 1056 . 1533 . 2010 . 2487
En-Tr . 261 . 591 . 921 . 1251 . 1581 . 1911
Tüm dillerde sözlük için sozbaz.net sitesine tıklayınız.