carry ne demek
Ingilizce-Türkçe sözlük carry türkçe anlami nedir?
Ingilizce Türkçe: carry: f. 1. taşımak: Carry her on your back! Onu sırtında taşı! This truck can carry a load of twenty tons. Bu kamyon yirmi tonluk bir yük taşıyabilir. 2. götürmek: Will you carry me to the station? Beni gara götürür müsün? He screamed and shouted as they carried him out of the courtroom. Onu mahkemeden çıkarırlarken bağırıp çağırıyordu. The wind can carry these seeds for miles. Rüzgâr bu tohumları kilometrelerce öteye götürebilir. 3. üzerinde (bir şey) taşımak: He´s started to carry a gun. Silah taşımaya başladı. 4. stokunda (bir şeyi) bulundurmak: We don´t carry pineapples. Bizde ananas bulunmaz. 5. mat. (toplama ve çarpma işlemlerinde) (sayıyı) (so aki basamağa) geçirmek: Carry one. Elde var bir. 6. gazet., TV, radyo (bir olayı) yayımlamak. 7. (ses) uzaklardan duyulabilmek.
Informatik Sözlügü: carry: elde
Tr-En . 226 . 703 . 1180 . 1657 . 2134 . 2611
En-Tr . 46 . 376 . 706 . 1036 . 1366 . 1696
Tüm dillerde sözlük için sozbaz.net sitesine tıklayınız.