time ne demek

Ingilizce-Türkçe sözlük time türkçe anlami nedir?

Ingilizce Türkçe: time: i. zaman, vakit: It´ll take a long time. Çok zaman ister. It´s time for bed. Artık yatma zamanı geldi. Now´s exactly the right time! Şimdi tam zamanı! We had a good time. İyi vakit geçirdik. What time´re they coming? Ne zaman geliyorlar? What time is it? Saat kaç? I don´t have the time to do it. Onu yapacak zamanım yok. Life was simpler back in their time. Onların zamanında hayat daha basitti.

Ingilizce Türkçe: time: f. 1. zamanlamak, (belirli bir zamana) denk getirmek, rastlatmak, (belirli bir zamana göre) ayarlamak, planlamak: He timed it so that he´d arrive just as they were leaving. Kendi varışını onların çıkışına rastlattı. They´d time their visits to coincide with suppertime. Ziyaretlerini akşam yemeğine denk getirirlerdi. 2. -in zamanını ölçmek. 3. -in hızını ölçmek.

Teknik Sözlük: time: zaman

Informatik Sözlügü: time: (1) zaman, (2) saat

Tr-En . 230 . 707 . 1184 . 1661 . 2138 . 2615

En-Tr . 179 . 509 . 839 . 1169 . 1499 . 1829

Tüm dillerde sözlük için sozbaz.net sitesine tıklayınız.