so ne demek

Ingilizce-Türkçe sözlük so türkçe anlami nedir?

Ingilizce Türkçe: so: z. 1. böyle, böylece; şöyle, şöylece; öyle, öylece: While I was so doing the doorbell rang. Böyle yaparken kapı zili çaldı. Hold the knife just so. Bıçağı şöyle tut. So she says. Öyle diyor. 2. bu kadar; şu kadar; o kadar: “The table´s so long,” he said. “Masa şu kadar uzun,” dedi. Did you ever see a tree so lovely as this one? Hiç bu kadar güzel bir ağaç gördünüz mü? It was so big it wouldn´t fit in the box. Kutuya sığmayacak kadar büyüktü. Give me only so much. Bana ancak o kadar ver. 3. de, da: “I hope they´ll win.” “I hope so too.” “Onların kazanacağını umuyorum.” “Ben de.” “They have a dog.” “So do we.” “Onların köpeği var.” “Bizim de.” 4. k. dili çok, o kadar ki: You´ve been so kind. Çok nezaket gösterdin. She´s so beautiful! O kadar güzel ki! 5. Başkasının iddiasını yalanlamak için kullanılır: “I didn´t do it.” “You did so.” “Yapmadım.” “Yaptın.”

Ingilizce Türkçe: so: bağ. 1. bu/o yüzden, bundan/ondan dolayı; bunun/onun sonucunda: I was sitting in the back, so I couldn´t see the stage well. Arkada oturuyordum; bu yüzden sahneyi iyi göremedim. He told me to go, so I did. Bana git dedi. Bu yüzden gittim. 2. için: I gave him an apple so he wouldn´t go hungry. Aç kalmaması için ona bir elma verdim. 3. E?/Ne olacak?: He´s made a mistake. So? Bir hata yaptı. Ne olacak? 4. Bir keşifte bulununca kullanılır: So now I know what you were up to! Şimdi ne yaptığını biliyorum!

Ingilizce Türkçe: so: s. böyle; şöyle; öyle: That´s just not so! Öyle değil, efendim! If that´s so, I´ll have to go. Öyleyse gitmeye mecburum.

Teknik Sözlük: so: bundan dolayı

Tr-En . 470 . 947 . 1424 . 1901 . 2378 . 2855

En-Tr . 233 . 563 . 893 . 1223 . 1553 . 1883

Tüm dillerde sözlük için sozbaz.net sitesine tıklayınız.